Ödemiş Lübbey Köyü

İzmir‘in Ödemiş ilçesine bağlı Lübbey Köyü, Türkiye’nin en ilginç köylerinden biri. “Hayalet Köy” ve “Eşkıya Köyü” olarak anılan Lübbey, diğer köylerden oldukça farklı. 1950’li yıllara kadar sıradan bir köy iken bu dönemden sonra her geçen gün yaşayan köylüler göç etmeye başlamış ve zamanla Lübbey Köyü adeta bir hayalet köye dönüşmüş.

Lübbey Köyü’nün Tarihi

Lübbey Köyü’nün geçmişi antik çağlara kadar dayanıyor. Lübbey’in de içinde bulunduğu Ege’deki birçok bölge, tarihte Türkmen beyliklerine ev sahipliği yapmış. 1300’lerin başından itibaren bölgede hüküm süren Aydınoğulları bir Türkmen beyliğiydi. Beyliğe başkentlik yapan Birgi, Küçük Menderes havzasının Ödemiş’e bağlı bir başka tarihi yerleşim yeri olmuştu. Lübbey’in kuruluş tarihi ile ilgili kesin bir bilgi olmasa da geçmiş tarihine göre değerlendirildiğinde 19. yüzyıl sonunda kurulmuş bir Türkmen yerleşimi olduğu düşünülüyor.

Lübbey Köyü Neden Terk Edildi?

Köyü cinler bastı ve terk edildi diye çekilen bir Youtube videosu yüzünden ortada dolaşan bir bilgi kirliliği olsa da neden terk edildiğini köylülerden öğrendim. İlk göç 1980’lerde başlamış. Köylünün burayı terk etme gerekçesi elektriğin yaylaya önce gelmesi ve buranın engebeli bir arazi üzerine kurulmuş olmasıymış. Hal böyle olunca köylüler birer birer yaylaya ve merkeze taşınmış. Köyde bir köy kahvesi, minaresiz Lübbey Köyü camii ve 130 hane bulunuyormuş.

Her geçen gün nüfus azalmış. Şu anda köydeki evlerden sadece beş tanesinde yaşam devam ediyor, diğerleri ya yıkılmış ya da harabe şekilde kaderine terk edilmiş. Beş hanenin her birinde iki kişinin yaşadığını düşünürsek bu köyde 2018 verilerine göre sadece 10 kişi yaşıyor, yaşayanlarında çoğu yaşlılardan oluşuyor. Köyde yaşayanlardan öğrendiğim kadarıyla yaz aylarında köyde sadece 2 hane kalıyormuş çünkü diğer hanelerin hepsi yaylaya çıkıyormuş. Yani yazın Lübbey’e gelirseniz köylülerle karşılaşmazsanız şaşırmayın.

Ödemiş ve çevresinde görülecek en ilginç köy Lübbey ama buraya gelmişken 5000 yıllık geçmişe sahip olan Birgi’yi anlattığım Ege’nin Mistik Kasabası Birgi yazısını da okumanızı ve ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum.

Lübbey’de Köyü’nde Yaşam Nasıl?

Çoğu yan yana sıralı, iki katlı bu evlerin hiçbiri birbirinin manzarasını kapatmıyor. Yamaç üzerine kurulmuş köydeki evlerin alt katı taş malzemelerden yapılmış. Üst katı da ahşap malzemeler kullanılmış. Evlerin üst katı yaşam alanı, alt katı ise genellikle ahır ya da kümes olarak kullanılıyor. Lübbey Köyü’nde zaman yavaş akıyor. Gün boyunca köylüler sabah erkenden kalkıp hayvanlarıyla ve bahçesiyle ilgilendikten sonra yapacağı tek aktivite köy kahvesine gitmek oluyor.

Köylü kadınlar seneler boyu Ödemiş merkeze inmeden, sadece bu ufacık köyde yaşıyormuş. Evde ekmeklerini kendileri yapıyor, hayvanlarından elde ettikleri sütü değerlendirerek temel ihtiyaçlarını karşılıyorlarmış. Bu hayat tarzını gördüğümde şehirdeki stresli ve karmaşık hayatımızı sorgulamaya başladım. Bir yandan hem imrendim böyle saf bir yaşama hem de beni buraya bıraksalar adapte olmam ne kadar zor olur diye düşündüm.

Lübbey Köyü’ne Nasıl Gidilir?

Lübbey Köyü nerede konusunda çok net olmayan bilgiler var. Bu yüzden buraya ulaşmak konusunda sıkıntı yaşayanlar oluyor. Lübbey’e nasıl gidilir konusunu detaylarıyla anlatıyorum. İzmir’in Ödemiş ilçesine 13 km uzaklıktaki Lübbey Köyü’ne ulaşmak için öncelikle Ödemiş’in merkezine gelmeniz gerekiyor. Daha sonra merkezden kuzey yönünde giderken Ortaköy ve Üzümlü köylerini takip ederek Çamyayla Köyü’ne ulaşacaksınız. Şu anda Lübbey Köyü, Ödemiş’in Çamyayla Köyü‘ne bağlı olduğu için bu rotayı takip etmeniz gerekiyor. Merkeze 13 km uzaklıkta olmasına rağmen köy denizden yaklaşık 500 metre yükseklikte ve Bozdağlar’ın eteğinde olduğu için yol boyunca aracınız ile dağları tırmanacaksınız. Bu yüzden köye ulaşmak beklediğinizden uzun sürebilir.

Lübbey Köyü’nde İlginç Bir Tanışma Hikayesi 

Birgi’yi ziyaret ettikten sonra dönüş yolunda terkedilmiş köy Lübbey’i rotama ekledim. Hikayesini okuduktan sonra beni oldukça meraklandırmıştı. Zorlu yol şartlarında giderken kimi zaman vazgeçecek gibi oldum ama yılmadım. Yarı yola kadar etrafta sadece tek başımaydım. Sonra bir ara internet bağlantım koptu ve haritadan köye ulaşamadım, yönlendirmeyi kaybedince yoldan geçen bir arabayı durdurup köye nasıl giderim diye sordum. Dağın tepesinde ıssız bir yolda karşılaştığım çift aracıyla bana rehberlik etti, tesadüf ki onlarda Lübbey’e gidiyormuş. Köye vardığımızda beni çok sıcak bir şekilde karşıladılar.

Muzaffer ve Gönül Çoşut çiftinin hikayesini meraklanıp sorunca öğrendim ki Gönül teyzemin anneannesi zamanında bu köyde yaşamış. Ellerinde yiyecek paketleriyle köye gelmeleri hala bu köyde yaşayan birilerine yemek getirdiklerini düşündürdü. Ama asıl hikayeyi dinleyince öğrendim. Gönül teyzenin anneannesinin yaşadığı evi düzenleyen işçilere yemek getirmişler. Ufak bir köy evi yaparak burayı değerlendirmek ve emekliliklerini burada geçirmek hayalleriymiş. Açılacak köy evine beni de davet ettiler.

Son düzenlemeler yapılırken henüz yerin isminin olmadığını söylediler ve birlikte beyin fırtınası yaptık. O sırada bana köyü gezdirdiler ve hikayesini paylaştılar. Daha sonra Facebook sayesinde bağımız kopmadı ve bir sonraki hafta “Ninemin Evi” olarak açılış yaptıklarını paylaştılar. Fotoğraflarını görünce ne kadar mutlu oldum size anlatamam. Köye yolunuz düşerse terkedilmiş Lübbey Köyü’nde tekrar yeni bir yaşam kuran sevgili Çoşut çiftinin köy evini ziyaret edin. Onlardan köyün geçmişini ve hikayesini ilk ağızdan dinleyin.

Lübbey Köyü’nde Ne Yapılır? 

“Terkedilmiş Köy” olarak anılan Lübbey Köyü bir dönem satılık köy olarak medyada haber olunca büyük ilgi toplamış. Zamanla merak eden gezginlerin burayı ziyaret etmesiyle Ödemiş’e düzenlenen günü birlik turların rotasına eklendi. Özellikle hafta sonları İzmir ve çevresinden bu köye merak duyan insanlar tarafından ziyaret ediliyor. Yılın belli dönemlerinde fotoğraf tutkunlarının da akınına uğruyor. Bölgeye gelen meraklı kişiler, kendi haline bırakılan ve hayalet köyü andıran köyde zaman geçiriyor. Köy içerisinde soluklanmak için tek bir yer var: Ninemin Evi. Burada çayınızı yudumlarken Coşut çifti ile uzun uzun sohbet edip, özendiğimiz o samimi köy yaşamını bir gün olsun yaşayabilirsiniz.

Lübbey’de Köy Kahvaltısı

Muzaffer Abi ve Gönül Abla ile ilk tanışmamızdan sonra bağlarımızı kopartmadık, her konuşmamızda bana bir kez daha gel diye davet ediyorlardı. Birgün Lübbey Köyü’ne doğru yola çıktım ve hem onları görmüş olayım istedim hem de ilk gittiğimde yapımına yeni başlamış oldukları Ninemin Evi’ni ziyaret etmek istedim.

Eğer sizde Ninemin Evi’nde kahvaltı yapmak, konaklamak ya da çay-kahve içmek isterseniz planınızı hafta sonuna olacak şekilde yapmalısınız çünkü hafta içi Ödemiş merkezde yaşadıkları için genellikle Lübbey Köyü’ne çıkmıyorlar. Ama özellikle hafta içi gelecek misafirleri için önceden haber verilmek koşulu ile açabiliyorlar. Gitmeden önce benimle iletişime geçerseniz bilgilerini paylaşırım,

Güne muhteşem bir köy kahvaltısıyla başladım, Gönül Abla’nın anneannesinden kalan evi, eşi ile ufak bir emeklilik hayalinden öteye taşıyıp sımsıcak bir köy evine çevirmişler. İki katlı evin girişinde eski zamanlardan bir mutfak var. Üst kata çıkınca kanaviçe örtülerle süslenmiş, doğa ile iç içe keyifli zaman geçirmek için bir köşe hazırlamışlar. Ben gittiğimizde hava biraz soğuktu o yüzden eski zamanlarda ninenin yemeklerini pişirdiği, gün içinde örgüsünü ördüğü odasında kahvaltımızı hazırladık. Her lezzetiyle doğal sofrada bir kuş sütü eksikti, son zamanlarda en keyif aldığım kahvaltı sofralarından biri oldu. Daha sonra Gönül abla ve Muzaffer abi ile çay keyfi yaparken uzun uzun sohbet ettik, geride kalan eski günlerin güzelliklerinden ve değeri konuştuk, ahh ahh ne varsa eskilerde var.

Kahvaltıdan sonra biraz köyde dolaştık ve tüm köyün buluşma noktası olan köy kahvesine gittik. Köyde yaşayanlar az olunca toplanmakta aslında çok zor olmuyor. Birkaç saat köy kahvesinde köylüler ile oturduk, semaverde pişen çayımızı yudumladık. O dakikalarda kendi hayatımı ve buradaki yaşamı sorgularken buldum. Burada yaşayanların akıllı telefonları yok, olsa da zaten burada telefon pek çekmiyor. Dünyada olup biten haberlerden çoğu zaman habersizler ama bizden çok daha mutlular.

Şehir hayatında ufak ufak birçok şeyi kendimize dert ederken, burada çok basit bir yaşamda gerçekten mutlular. Buraya gelince köyün en yaşlısı tontonumuz Mürüvvet teyzemiz, köy kahvecisi Mehmet abi, Durmuş abi ve canım Gönül ablam ve Muzaffer abim ile tanışın, yaşamları sizi de eminim benim kadar etkileyecek.

Seyahatlerimle ilgili paylaşımlarımı Facebook ve Instagram hesaplarından takip edebilirsiniz.