Türkiye’deki başlıca şarap bağları Ege Bölgesi’nde Denizli, Manisa ve İzmir çevresinde toplanmış durumda. Antik dönemde en önemli şarap üretim merkezlerinden biri olan İzmir, bölgede şarapçılığın bayrağını eline almış durumda. Hal böyle olunca ben de bir Egeli olarak İzmir şarap tadım yerleri ve İzmir şarap bağları için önerilerimi paylaşmak istedim.
İzmir’de şarap denince akla ilk olarak Urla geliyor. Ancak alternatif olarak hizmet veren, bölgeyi geliştirmek için çaba gösteren birkaç tesis daha var. Şimdiye kadar hepimiz mutlaka Şirince şaraplarını tatmışızdır. Ama bu yazıda sizlere bahsedeceğim yerleri lütfen Şirince şaraplarını unutarak değerlendirin. Bu yazıda her biri kendi içinde çok başarılı ve benzersiz bağlar bulacaksınız. Almak isterseniz öyle tekellerde, marketlerde kolaylıkla bulamayacağınız butik üretim yapan yerleri deneyimleyeceksiniz.
Bu yazıdaki önerilerimi İzmir ve çevresinde hafta sonu aktivitesi olarak değerlendirebilirsiniz. İzmir’in yükselen projesi Urla Bağ Yolu üzerinde yer alan bağlar dışında İzmir’deki en iyi şarap bağlarının hepsini bu yazıda bulacaksınız. Aynı zamanda İzmir’de şarap nereden alınır, nerede tadılır konusunda bilgiler de içeriyor. İşte İzmir’in bağ rotasında yer alan en başarılı İzmir şarap bağları:
Lucien Arkas Bağları
İzmir’in köklü şirketlerinden Arkas Holding’in yönetim kurulu başkanı Lucien Arkas’ın Torbalı’da yer alan büyüleyici bağı ülkemizdeki en özel şarap üretim tesislerinden biri. Uçsuz bucaksız bağ manzarasına karşı keyifle şarabınızı yudumlayacağınız ve aynı zamanda leziz yemekler yiyebileceğiniz ender tesisler arasında sayılıyor.
2010 yılında Lucien Arkas tarafından satın alınmış ve 2014 yılında LA Şarapçılık olarak şarap üretimi için hizmete açılmış. İzmir Torbalı’da oldukça geniş bir arazide üzümlerini yetiştiriyorlar, öyle ki Türkiye’nin en büyük tek parsel organik bağı olma özelliğine sahip.
Bağın tarihi geçmişinde, şarap tanrısı Dionysos’un şarap çanağının burada olduğu varsayılıyormuş. Hatta bu sebeple LA Şarapları’nın logosu çanağın koruyucusu Gryphon’u temsil ediyor. Gryphon; hazinelerin ve paha biçilmez değerlerin koruyucusu, gövdesi aslan, başı ve kanatları kartal olan bir sembol. Tesisin bulunduğu bölge hem tarihi hem de turistik açıdan oldukça zengin. Hemen yakınında bulunan dünyada bilinen en eski tarihi yapılardan olan iki bin yıllık su kemeri ve dört oğluyla birlikte gömülü olan bir kralın mezarlığı bulunuyor.
Şarapların dışında tesisin içerisinde hizmet veren La Mahzen restoranın da oldukça başarılı olduğunu yorumlarından okudum. Et ve balık ağırlıklı bir menüleri var. Özellikle İzmir’de romantik bir akşam yemeği yemek için bir yer arıyorsanız burayı hem konumu hem de servis kalitesi için tercih edebilirsiniz.
Bağlarında yetişen üzümler genelde Ege topraklarına uyum sağlayabilecek nitelikteki Avrupa üzümlerinden üretiliyor. Türk üzümleri yerine yabancı üzümleri yetiştirmekteki temel amaçları damak tadımızı biraz geliştirmek ve yeni tatlarla tanıştırmakmış. Bağlarda yetişen tek bir yerli üzüm var o da Bornova misket üzümü. LA Bağları’nda ülkemizin ünlü boğazkere–öküzgözü üzümlerinden yapılmış şaraplarda üretiliyor ama bunlar Diyarbakır ve Elazığ tarafından getirilen üzümlerle üretiliyor.
Eğer buraya gelip şarap tadımı yapmak istiyorsanız bir gün öncesinden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Tadım sırasında 6 şarap sunuluyor ve yanına ufak bir atıştırma tabağı da ikram ediliyor. LA şaraplarını deneyip satın alabileceğiniz diğer adres de LA Şarapçılık’ın Alsancak’taki mağazası ama burada sadece satış olduğu için öncelikle Torbalı’ya gelip şarapları tanımanızı öneriyorum. Ulaşım konusunda eğer arabanızla gelirseniz sıkıntı yaşamazsınız ama fazla alkol alacaksanız İzban ile gelen misafirleri özel araçları ile alarak tesise ulaşım sağlıyorlar.
LA Şarapları: Kalite sıralamasına göre Mon Reve, Antre ve Consensus isimlerinde 3 farklı şarap serisinden toplamda 12 çeşit şarapları var.
İsabey Bağ Evi
İzmir’de saklı cennet tadında bağ evlerinden biri İsabey Şarapçılık. Bağ ve şaraplarının kalitesi ile Türkiye’de ilk 5’te yer alan Sevilen Şarapları’nın kurucusu İsabey tarafından 1942 yılında kuruldu. İzmir Menderes’te İsabey Bağ Evi adındaki tesis tadım, satış, restoran ve konaklama olarak hizmet veriyor.
Şehir merkezine bu kadar yakın olup böylesine doğal bir ortamda olmaktan dolayı ilk görüşte baya bir şaşırdım. Bahçesinde 350 yıllık çınar ağacı ile tarihi dokuyu derinden hissettiriyor. Bahçesinde şarap fıçılarından yapılmış dekorlara gerçekten hayran kaldım. Yemyeşil bağların arasında bulunan tesis satış ofisi olarak görüp göreceğiniz en çok çeşitliliğe sahip. Satış yerinin bulunduğu yerde şarap tadımı için çok şık bir alan da bulunuyor. Diğer şarap bağlarıyla fiyat karşılaştırması yaptığımda fiyatlar çok daha uygun. Tabii ki bunun en büyük sebebi butik bir üretimden çok markalaşmış bir şarap üreticisi olduğu için fiyatlar herkese hitap edecek seviyelere iniyor.
Akdeniz ve İtalyan mutfağından lezzetlerin ağırlıkta olduğu restoranı özel akşam yemekleri, yıldönümü kutlamaları, doğum günü gibi romantik kutlamalar için oldukça uygun. Mekanın kendine has romantik bir havası olduğu için özel bir günü burada kutlamak oldukça keyifli olur.
Sevilen Şarapları: Büyük bir marka olduğu için en çok çeşitliliği Sevilen’de bulacaksınız. Toplamda 6 farklı şarap serisinden toplamda 46 çeşit şarapları var.
Urla Şarapçılık
Urla Bağ Yolu projesinin en büyük şarap üreticisi olan ve İzmir’de şarap denince akla gelen üreticilerden olan Urla Şarapçılık bu işin en profesyoneli diyebilirim. Hem tesisi hem de bağlarda gezerken bu işi ne kadar özenle yaptıklarını ve büyüklüklerini göreceksiniz. Tadım aşaması, şaraplar hakkında verilen bilgiler ve her birinin hikayesi bir de Toskana tadında bir bağ ile birleşince benim için bölgenin en iyisi olmaya yetiyor.
Her yıl 300 bin litre civarında şarap üretimi yapan, butik ve profesyonel arası bir bağ. Üretilen şarapları üst kalitedeki market zincirlerine ve lüks otellere sınırlı sayıda veriyorlar ve geriye kalan tüm şarapların tesis içinde sunum ve satışı yapılıyor. Bir kez daha söylemezsem olmaz, gerçekten hayran olduğum bir tesisleri var. Burada hem mahzen turuna ücretsiz katılabiliyorsunuz hem de tadım alanında ürettikleri özel şaraplardan tadım yapabiliyorsunuz. Kalabalık gruplar haricinde tadım yapmak ücretsiz. Tadım için sabit bir menüleri yok, günlük olarak belirledikleri şarapları tadabiliyorsunuz. Ama özellikle tatmak istediğiniz bir şarap varsa ve o gün tadıma açık değilse isteğinizi belirttiğinizde ihtimalleri zorluyorlar. Tadım sonrasında beğendiğiniz şarapları evinizde içmek için alıyorsunuz. Ben her gittiğimde mutlaka Symposium şarabından evime alıyorum.
Bağda serbestçe dolaşma imkanınız var. Aynı zamanda tesisin üst katında iki odası olan oldukça lüks ve keyifli bir butik otelleri de var. Tesisin tek eksiği yemek servisi yapmıyor olmaları olsa da bence burası fazlasıyla Toskana olduğu için beklentileri fazlasıyla karşılıyor.
İzmir şarap bölgesinin üzümü olan Bornova Misketi ile ürettikleri Symposium en favori şarabım. İnanılmaz ferahlatıcı, beyaz meyve ve çiçek kokuları veren tatlı bir şarap. Eğer tatlı-beyaz şarapları tercih ediyorsanız eminim ki çok seveceksiniz. Ayrıca yerel bir üzüm olan Urla Karası ile İtalyan bir üzüm olan Nero d’Avola ile yaptıkları Urla Nero d’Avola-Urla Karası; mürdüm eriği, karadut, vanilya ve tütün kokularını veriyor. Kırmızı şarap severler için şiddetle öneririm.
Urla Şarapçılık Şarapları: Toplamda 11 farklı çeşitte şarapları var. Urla Şarapçılık markası ile üretilen Urla Tempus ve Symposium benim favorilerim.
Ayda Bağları
Türkiye’nin ilk vegan sertifikalı şaraplarına sahip Ayda Winery, Seferihisar’ın Gödence Köyü’nde bulunuyor. İzmir-Seferihisar yolundan köy yoluna doğru sapınca biraz tepe tırmanarak ulaşacaksınız. Buranın kuruluş hikayesi oldukça ilginç. Küçük yaşlardan beri şaraba meraklı olan Ayda hanım hayallerini Ayda Şarapçılık ile birleştirmiş. Asıl mesleği diş hekimliği olan Ayda Hanım, günün birinde Fransa’ya giderek önce Fransızca daha sonra bir senelik önoloji sertifika programına katılmış.
Şarapçılıkta önologlar üretimin yapı taşı kadar değerlidir ve iyi kalite şarap üretilmesi için çalışırlar. Bu arada bilmeyenler için açıklayayım, üzümün bağdan hasat edilip şişelenmesine kadar ki süreci teknik olarak inceleyen ve koşullarını belirleyen uzman kişiye önolog denir ve Türkiye’de çok az sayıda önolog vardır. Birçoğu Fransa ve İtalya’dan, Türkiye’deki bağlara dönemlik olarak kontrole gelir. Bu yüzden de Ayda hanım kendimiz uzman olalım ve şaraplarımızı doğru bir şekilde üretelim fikriyle yola çıkmış.
Eğitimini tamamladıktan sonra da eşi ile Ayda Winery’i hayata geçirmişler. Bu süreçte eşi de üretimden çok bağ kısmı ile ilgilendiği için bağ ile ilgilenen kişi olmuş. Hayata geçirdiği aile işletmesinde üretim sırasında hiçbir hayvani ürün (jelatin, yumurta akı vb.) kullanılmıyorlar. Bu şekilde üretilen şaraplara da vegan şarap deniyor. Bende ilk kez vegan şarapları burada tatmış oldum.
Bir de kendi hazırladıkları nefis yemeklerle şarapları eşleştirebiliyorsunuz. Et ağırlıklı bir menüleri var, özellikle limon soslu kuzu incik enfes. Biz daha çok tadım için buraya geldik. Tadım sırasında tüm şaraplarını tatma imkanı sunuyorlar ve ücretsiz yapılıyor. Aynı zamanda 6 odalı bağ evinde şarabınızı içtikten sonra arabanızla dönmeyin diye konaklama imkanı da sunuyorlar, aklınızda olsun.
Ayda Winery’e geldiğinizde Vinaida serisinden altı farklı şarap sizleri bekliyor. Her biri meşe fıçılarda 9 ay bekletilerek lezzetleniyor. Tadım yapmak ve tesisi dolaşmak ücretsiz. Aynı zamanda şarabınızı yudumlarken Seferihisar manzarasına karşı leziz yemekler yemek isterseniz restoranlarında yemek servisi de yapıyorlar. En favori şaraplarım burunda turunçgil aromaları bırakan, siyah üzümlerden üretilen beyaz şarabı Blanc de Noir.
Ayda Bağları Şarapları: Vinaida serisinden 7 çeşit şarapları var. Favorim, Vinaida Derin 2020 isimli şarapları, mutlaka deneyin.
Urlice Şarapçılık
Urlice ailesi uzun yıllar Amerika’da kaldıktan sonra Napa Vadisi’ndeki şarapçılıktan ilham alarak Urla’da bağ kurmaya karar vermişler. Eski bir Rum evi alıp, şaraphane yaparak Urlice Wineyards’da organik şarap üretmeye başlamışlar. Üzümler Urla’daki asırlık bağcılık geleneğine bağlı olarak yetiştiriliyor.
Keyifli bir bahçesi olan bağda şarap tadımı yaparken aynı zamanda mutfaklarından çıkan, taş fırında pişen leziz pizzalarını da tadabilirsiniz. Keyifli bir yemek sonrasında mahzeni de ziyaret edip şarapları ve üretim süreci hakkında bilgi sahibi olmanızı öneririm.
Urlice’ye geldiğinizde mutlaka Rose şarabından tatmalısınız. İlk yudumda alacağınız kırmızı meyve ve karamelimsi tatla birleşen bahar kokusu burnunuza gelecek. Hafif tatlımsı, yemeklerle güzel eşleşen bu şarabı ben çok sevdim. Bu şarapla menülerinde yer alan peynir tabağı ve şarküteri tabağı da gayet güzel uyumlu oluyor aklınızda olsun.
Urlice Vineyards: Urlice şarap serisi 6 farklı şarap çeşidine sahip. Favorim; Urlice Syrah.
Usca Şarapçılık
USCA organik şarap yapan butik bir şarap evi. Urla’nın Kuşçular Köyü’nde bulunan USCA bağ evinde şarap üretimi ilk olarak 2012 yılında başlanmış. İsmini kurucusu olan kişilerin isimlerinin baş harflerinden almış. Şaraplarını üretirken William Sheakespeare’in sonnet’lerinden ilham alarak Sonnet markasını yaratmışlar. Her şarabın üzerine o şarabı ifade eden bir sone etiketlenmiş. Ayrıca bu etiketlerde içtiğinizin kaçıncı şarap şişesi olduğu bilgisi de yazıyor.
Özenle dekore edilmiş taş bir binada üretim yapan USCA’nın bahçesi inanılmaz keyifli. Tadım menüsünün yanında ufak bir atıştırma tabağı ikram ediliyor. Sadece USCA’ya özel Foça Karası’nı burada tadabiliyorsunuz, bu yüzden de özel bir yer.
USCA’da benim en sevdiğim antik üzüm çeşitlerinden biri olan Foça Karası ile yapılan Sonnet 23, burunda menekşe ve baharat tonları ile başlayan aromalar taze kırmızı ve siyah orman meyveleri ile devam ediyor. Aynı aromalar damakta füme tonlarının eşlik ettiği güçlü tatlara dönüşüyor. İçimi oldukça kolay, dengeli bir şarap olmuş. Bir de Sonnet 8 Blush, rahat ve ferahlatıcı bir içime sahip. Mis gibi çilek, frambuaz, kiraz gibi kırmızı meyve aromalarını veriyor.
Usca Şarapçılık: Usca Sonnet ismini verdikleri şarap serisinde 11 farklı şarap çeşitleri var. Favorim, Foça Karası ve Syrah harmanı olan Usca Sonnet 23 isimli şarapları.
Seyahatlerimle ilgili paylaşımlarımı Facebook ve Instagram hesaplarımdan takip edebilirsiniz.
selamlar elimde 1adet bitter 1adet kırmızı sarap var tarihini bilmiyorum manisada üretilmiş cinzano diye bir marka bununla ilgili nasil bilgi edine bilirim yardimci olma sansiniz varmi simdiden teşekkür ederim
Merhabalar, maalesef bu konuda bir bilgim yok.
Teşekkürler Egeli Gezgin Ege,Ege şarapları hakkında bilgilendirici ve kılavuz bir yazı, kaleminize sağlık,yalnız bu şaraplara nereden ve nasıl ulaşırız,biliyorsunuz şarap markalarının kendi sitelerini yapmaları yasaklandığı için, bu firmaların şaraplarını kargo gönderimi ve banka hesap ödemeli alabilir miyiz? en azından firmaların mail adreslerini ya da satış noktası telefonlarını verebilir misiniz?
Merhaba Salih Bey,
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.İnternet üzerinden satış ve pazarlama yasak olduğu için online satış ne yazık ki olmuyor ancak her bağ evinin kargo ile gönderim yaptığını biliyorum. Minimum 6 şişe alım yapıldığında kolileme yapıyorlar. Her birine telefon yoluyla ulaşıp bilgi alırsanız yardımcı olurlar. Google üzerinden aratma yaparak telefon ve adres bilgilerine ulaşabilirsiniz. Teşekkürler.
Merhaba, yazınız tam zamanında keşfettim, tam ablamı doğum günü için götürebileceğim bir şarap evi arıyordum. Kendisi şarap sever, hem tadım hem bir şeyler atıştırabileceğimiz ve sonunda bir şişe eve götürebileceğimiz bir yer arıyordum ki yazınızı okudum. Bende İzmir’de Urla bölgesini şarap için bilirim, ama Seferihisarda daha yakın bize…Urla şarapçılık, Ayda bağları ve usca şarapçılık arasında karasız kaldım
Merhaba Burcu hanım,
Bu tatlı tesadüfe çok mutlu oldum 🙂 Eğer gün batımına yakın bir saatte gidecekseniz bence Ayda bağları manzara açısından çok keyifli oluyor. Gitmeden önce her ikisinden de organizasyonunuz için bilgi almakta fayda olacağını düşünüyorum. Çok sevgiler.