Masmavi deniz, mis gibi çiçek kokuları, yemyeşil manzaralar, sakinlik ve sadelik size de Kuzey Ege’yi çağrıştırıyor mu? İnsan ömrünü uzatan havası, doğal yapısını koruyabilmiş sakin Ege köyleri ile Kuzey Ege; pandemi sonrası bize ilaç gibi geldi. Bu yazıda sizlere Ege’de tatil yapılacak sakin yerlerden ve doğayla iç içe, ayrıcalıklı hissettiren Kuzey Ege otelleri arasından önereceğim yerlerden bahsedeceğim. İşte Kuzey Ege’nin en güzel otelleri:
Yalınayak Cumbalı Konak, Merdivenli Köyü – Dikili, İzmir
Dikili’den 460 rakımda bulunan Merdivenli Köyü; Kaz Dağları, Kozak Yaylası, Ayvalık ve Midilli Adası’na hakim bir tepede konumlanmış, zeytin ağaçlarıyla çevrili bir Ege köyü. Merdivenli Köyü’nde bir köy evinde konaklama deneyimi için sizlere Yalınayak Cumbalı Konak‘ı önereceğim.
Mavi ve yeşil adında, Ege’yi temsil eden iki odası olan pembe cumbalı bu şirin konak, Bergamalı bir ailenin emeklilik hayali olarak hayata geçmiş. Enver Bey ve Şengün Hanım hayallerini kurarken aynı zamanda gelen misafirleri evinde gibi hissetsin istemişler. Sabah dalından kopardıkları sebzelerle kurdukları kahvaltı sofrası, Şengün Hanım’ın elleriyle hazırladığı leziz ev yemekleri ve köy evini yansıttıkları el emeği tasarımlar ile burası gerçekten de özel hissettiren bir yer.
Kuzey Ege rotamızın ilk durağı olan Dikili, bölgenin ana merkezlerinden biri. Cunda Adası, Ayvalık, Bergama gibi turistik noktalara günübirlik gidilebilecek kadar yakın. “Türkiye’nin Maldivleri” olarak bilinen, Dikili’nin Bademli Köyü’ne 6 kilometre uzaklıkta, yüksek bir rakımda konumlanmış olsa da buraya manzarası ve huzur dolu sessizliği için gelmeye değer. Dikili, turkuaz koyları ve plajları ile ne kadar ünlü olsa da merkezinin turistik açıdan gelişmemiş olduğunu söylemem gerek. Bu yüzden Dikili’de kalacak yer araştırması yaptığınızda konaklama konusunda daha çok köy evi yada bungalov gibi alternatif yerler karşınıza çıkacak.
Biz de pandemi sebebiyle sosyal mesafeli bir tatil planı yapmak istedik. Kuzey Ege rotamıza başlarken biraz daha dingin bir yerde kalıp sakinlemek istediğimiz için Yalınayak Cumbalı Konak’ı tercih ettik, iyi ki de burada kalmışız. Gözlerden uzak, bakir kalmış, sessiz ve huzurlu bir köyde tatil yapmak karantina günlerinden sonra çok iyi geldi. Özellikle günbatımının o dingin batışını izlerken Dikili’ye hayran kalmamak elde değil. Dikili’yi rotasına ekleyecek tatilcilere önerim Merdivenli köyünde güneşi batırmadan buradan ayrılmasın.
Mavras Taş Odalar, Adatepe Köyü – Ayvacık, Çanakkale
Kuzey Ege rotasında en unutulmaz noktası olan Adatepe Köyü, Türkiye’nin en korunmuş köylerinden biri. İlk yerleşim Selçuklu zamanında başlamış, Osmanlı döneminde Rum ve Türkler hep beraber yaşamışlar. Rotamızın Çanakkale kısmına geçtiğimizde Girit’ten Küçükkuyu’ya göç eden bir ailenin hayata geçirdiği, harika bir taş evde konakladık. Mavras Taş Odalar dünyada oksijenin en bol olduğu yerlerden biri olan Kaz Dağları’nın eteklerinde kurulmuş, eski bir Rum köyü Adatepe’de yer alıyor.
Adatepe Köyü’nde Hector, Achillius, Artemisia adından 3 taş odası bulunuyor. Farklı yatak sayısına sahip olan taş odaları ile aile ve arkadaş grupları için ideal bir konaklama seçeceği oluşturuyor. Aslında taş bir ev, ayrı girişleri olan, birbirinden bağımsız taş odalar şeklinde düzenlenmiş. Biz bahçesinde keyifle zaman geçirdiğimiz Achillius’ta konakladık.
Taş odamız çok şık ve sade şekilde dizayn edilmiş, gayet geniş ve kullanışlı bir odaydı. Mavras markasının kendi ürettiği zeytinyağlı doğal sabunlarının olması da ince bir detaydı. Adatepe’nin tarihi noktalarını ve köy merkezini günlük ziyaret eden kişi sayısının fazla olmasından dolayı, taş odaların bu kalabalıktan uzak olması büyük bir avantaj. Sessiz ve sakin bir tatil arayanlar için doğru adres diyebilirim.
Mavras Taş Odalar’da konaklarken en sevdiğim özelliği doğaya saygılı ve tarihi tamamlayıcı şekilde, özünü kaybetmeden tasarlanmış odalarında zaman geçirmekti. Ayrıca havasına ve korunmuş tarihine hayran kaldığım Adatepe’de güne başlamak, oksijenini içime çekmekle bile büyük şehirlerde üzerimize binen tüm yükleri hafifletmeye yetti.
Odamızın bahçesinde bir sabah kahvesinin ardından, köyde kısa bir yürüyüş yapıp Mavras’ın mutfak kısmını temsil eden Sabun Kayfe’ye geçtik. Burada kaldığımız her sabah doğal ve kendi zeytin ve zeytinyağının lezzetlendirdiği bir sofrayla güne başlayarak tatilimizin en unutulmaz tarafı oldu.
Mavras’ta kalırken aynı zamanda Girit mübadili As ailesinin 4 nesildir zeytinci olduklarını öğrendim. Bu yüzden sizlere biraz Mavras markasının sadece bir butik otel değil, aynı zamanda zeytin, zeytinyağı ve sabuna dair hikayesini de anlatmak isterim. Ailenin Girit Adası’ndaki adları Mavrazade olarak bilinirmiş. Mübadele ile geldiklerinde ise aileye As soyadı verilmiş. İşte köklü tarihe sahip Mavras’ın hikayesi Mavrazade ve As kelimelerinin harmanıyla hayata geçmiş.
Mavras zeytinyağları Amerika, İtalya, Yunanistan, İngiltere ve Japonya’da düzenlenen uluslararası yarışmalarında birçok ödül almış, dünyada lezzeti ve üretim şekliyle onaylanmış bir marka. Zeytin ve zeytinyağlarını tatmak isterseniz hem Mavras.com’da hem de macrocenter gibi gurme market raflarında görebilirsiniz.
Yolunuz Adatepe Köyü’ne düşerse, Mavras’ın eski zeytinyağı fabrikasının antik sabunhaneye dönüştürüldüğü Mavras Sabunhanesi’ni de ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum. Odun ateşinde, eski geleneklere sadık kalınarak kazanlarda kaynatılarak hazırlanan sabunlar, şifalı bitkilerle birleştirilerek zeytinyağlı doğal sabunlara dönüştürülüyor.
Pingala Köy Evi, Sazlı Köyü – Ayvacık, Çanakkale
Zamanın yavaşladığı bir dağ köyü; Sazlı Köyü. Neredeyse tüm sokakları Ege Denizi manzarasına çıkıyor. Aslı korunmuş bir köy evinde, muhteşem bir doğa, deniz ve Midilli manzarasına karşı konaklamak isterseniz tavsiyem Pingala Köy Evi. Kuzey Egeli Çağla ve Uğur’un hayata geçirdiği bu şirin köy evini Airbnb üzerinden kiralıyor. Bir dağ köyünde konumlanmış olsa da Sazlı ve Kozlu sahiline araçla 10 dakikada ulaşılabilen rahat bir konumda. Aynı zamanda Kuzey Ege’ye gelince mutlaka ziyaret edeceğiniz Assos Antik Kenti’ne ve sahil şeridinin en ünlü plajlarından olan Kadırga Koyu’na da en fazla yarım saatlik yolculuk ile ulaşabilirsiniz. Köy evi sıcaklığını anımsatan dekorasyonu ile kalıplardan uzakta bir köy evi konaklaması deneyimi Pingala Köy Evi’nde yaşayabilirsiniz.
Kozluhan Hotel, Kozlu Köyü – Ayvacık, Çanakkale
2000 yıllık Lamponia Krallığı’nın günümüz yerleşimi Kozlu Köyü; Edremit Körfezi ve Midilli Adası’nın muhteşem manzarasına sahip, zeytinlikler içinde şirin bir Ege köyü. Kozlu Köyü’nün taş evlerini restore ederek hayata geçirilen Kozluhan, köyde bulunan farklı haneleri otel odasına dönüştürmüş olsa da burada sanki bir tanıdığınızın evine misafir olmuş gibi hissedeceksiniz. Kozluhan, bir dağ köyü olan Kozlu Köyü’nde konumlandığı için kendine ait Kozluyalı Plajı’nı da denize girmek için kullanabiliyorsunuz. Aynı zamanda burada çadır odaları ile Kozluhan Glamping olarak da hizmet veriyorlar.