Ana SayfaEgeİzmirKaraburun Gezilecek Yerler

Karaburun Gezilecek Yerler

İzmir‘in doğallığından hiçbir şey kaybetmeyen ilçesi Karaburun, el değmemiş güzellikler arayanlar için harika bir rota. Kıvrıla kıvrıla ilerleyen yollarının zorluğundan uzun yıllar bozulmamayı başaran ender yerlerden. Yüzlerce yıldır yaşamın devam ettiği köyleri, muhteşem doğası ve bakir koyları ile Karaburun, Ege’nin tüm güzelliğini sunuyor. İzmir’de huzur dolu bir tatil yapmak, sakin sularda yüzmek, taze deniz ürünlerinin keyfine varmak için Karaburun’un yolunu tutun. Hazırsanız Karaburun Gezi Rehberi yazısına başlıyoruz.

Karaburun Gönsüz Koyu

Karaburun Yarımadası Hakkında

İzmir’in en el değmemiş sahillerine sahip olan Karaburun, son yıllarda sakinliği ve doğallığı sevenlerin tatil rotasında yer almaya başladı. Gözlerden uzakta bir tatil tercih edenlerin tatil beldesi Karaburun yarımadasına doğru yol alırken sırasıyla Urla’ya bağlı yerleşimlerden Gülbahçe ve Balıklıova’dan geçiliyor. Buralarda zaten bitki örtüsü bir anda değişiyor, kalabalık azalıyor, sakinliğe doğru yolculuk başlıyor. Karaburun yarımadasında ilk durak Mordoğan, sonrasında Karaburun ilçe merkezine ulaşılıyor. Yarımadayı tam tur yaparsanız Sakız Adası’nı gören batı kısmında ise daha çok terk edilmiş yerleşimleri göreceksiniz.

Tarihte Mimas olarak bilinen, efsanelere konu olan Karaburun, binlerce yıllık tarihi geçmişi ile mutlaka görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Yunan mitolojisinde sıklıkla Karaburun’a yer verilmiş. Homeros’un ünlü eseri Odessa’da “Rüzgarlı Mimas” diye geçen Mimas Dağı, bugün Bozdağ olarak bilinen dağdır. Bu dağın Mimas olarak anılmasındaki hikaye ise şöyle; mitolojik tanrılarla savaşan Zeus’u çok zorlayan Mimas’ın üzerine erimiş çelik ve bakır dökülerek öldürüldüğü ve bir daha uyanmamak üzere gömüldüğü yer Bozdağ olarak geçer.

Diğer bir yandan Karaburun; enginar, narenciye, zeytin ve badem gibi ürünlerin yetiştiği bir bölge. Bunların dışında Karaburun mis kokulu nergis çiçekleriyle ünlü hatta her yıl Ocak ayında Karaburun Nergis Festivali düzenleniyor. Yazın deniz tatili olarak değerlendirilen Karaburun’da kışın gezilecek yerler de yok değil. Hem Nergis Festivali’ne gelebilir hem de Karaburun’un doğal güzelliklerini de keşfedebileceğiniz doğa yürüyüşleri yapabilirsiniz. Yarımada da çok sayıda yürüyüş parkurları bulunuyor. Özellikle Nisan–Kasım aylarında Karaburun yarımadası doğa yürüyüşleri için tercih edilir. Karaburun nasıl bir yer derseniz özetle İzmir’in en bakir doğası ve plajlarına sahip yeri diyebilirim.

Karaburun Nerede?

İzmir Körfezi’nin girişinde yer alan Karaburun; Çeşme ve Urla ile komşu. Bir yarımada olan Karaburun’un üç tarafı denizlerle çevrili olduğu için İzmir Körfezi’ni kontrol eden önemli noktalardan biri sayılır. Engebeli coğrafyası sebebiyle virajlı yollara sahip. Bu nedenle de pek çok tatilciyi yıllarca vazgeçirse de yollarının düzenlenmesi ile son yıllarda sakinlik ve huzur arayan tatilcilerin durak noktası olmayı başarıyor.

İzmir’den Karaburun’a Nasıl Gidilir?

Karaburun, İzmir’in merkeze 100 kilometre uzaklıkta bulunuyor. İzmir-Çeşme Otoyolu’nda Karaburun çıkışını kullanarak Karaburun karayoluna geçiş yapılıyor. Eskiden virajlı yolu sebebiyle yolculuk süresi epey uzun iken yeni düzenlenen Karaburun yolu ile İzmir-Karaburun arası yaklaşık 1 saat 20 dakika sürüyor. Ayrıca toplu ulaşım kullanarak da İzmir’den Karaburun’a gitmek mümkün. Bunun için Üçkuyular’dan kalkan Karaburun dolmuşları kullanabilir veya Üçkuyular Fahrettin Altay’dan kalkan 984 numaralı F. Altay-Urla otobüsü ile Urla’ya gelebilirsiniz. Sonrasında da 761 numaralı Urla-Karaburun otobüsü ile Karaburun’a ulaşabilirsiniz. Ayrıca yaz döneminde İzmir’den kalkan vapurla da Karaburun’a aktarmasız yolculukla gelebilirsiniz.

Karaburun Gezilecek Yerler

Karaburun yarımadasının bol kıvrımlı yolları arasında gizlenmiş bakir koylarında ve yol üstü manzaralarında mavinin her tonunu görmek mümkün. Turkuaz koylar dışında Karaburun’da gezilecek yerler ve Karaburun’da gezilecek köyler bulunuyor. Şimdi biraz Karaburun’un görülesi güzelliklerinden bahsedelim. Karaburun’da mutlaka gezilmesi gereken yerleri tek tek not alın, başlıyoruz.

karaburun iskele

Karaburun İskelesi 

Karaburun’un merkezi tam da Karaburun İskelesi’nin bulunduğu yerleşim yeri sayılıyor. Tam karşısında Büyük Ada, limandaki balıkçı tekneleri ve İskele Caddesi olarak geçen Karaburun Sahili‘ndeki yürüyüş yolu ile iskele bölgesi günün her saati canlı. Etraftaki balık restoranları, kafeler, butik oteller ve alışveriş dükkanları ile Karaburun’un en popüler noktalarından biri.

Karaburun’un merkezde denize girilebilecek ve tesisi olan birkaç koy var. Karaburun’un mavi bayraklı, organize koylardan biri İncirlikoy (Akvaryum) özellikle çocuklu ailelerin tercihi oluyor. Bölgenin en popüler plajlarından biri olduğu için genellikle çok kalabalık oluyor. Bu yüzden ben komşu koyda yüzmeyi tercih ediyorum. Küçük Ada’nın hemen karşısında bulunan Arya Otel’in sahili hem daha temiz hem de kalabalık olmuyor. Otelde kalmasanız bile şemsiye ve şezlong kiralayarak tesisten gün boyu yararlanılabilir. Tam konumunu yazının sonundaki haritada bulabilirsiniz.

Mordoğan

İzmir-Karaburun yolu üzerinde, yarımadanın ilk yerleşimi olan Mordoğan, Karaburun yarımadasında görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. İsmini muhteşem gün doğumundan alan Mordoğan, Karaburun’un merkezine 20 kilometre uzaklıkta. İzmir’e daha yakın bir konumda yer aldığı için daha az sayıda virajlı yol ile ulaşılıyor diye özellikle İzmirliler’in yazlık için tercih ettiği bir bölge. Mordoğan’ın liman kısmında sahil boyunca balık restoranları, kafeler ve sahil kenarında yürüyüş yolu bulunuyor. Bu sebeple en hareketli noktası burası oluyor. Mordoğan’ın eski yerleşimi ise iskele tarafından yaklaşık 10 kilometre içeride. Eski Mordoğan Köyü hala yerlilerin yaşadığı, tarihi evlerin olduğu bir yerleşim.

Biraz da Mordoğan’da gezilecek yerler konusundan bahsedelim. Eski Mordoğan Köyü’ne geldiğinizde Müesser Aktaş Etnografya ve Tarih Evi, Narkisos Pınarı, Ayşe Hatun Camisi, tarihi köy çeşmesi ve yel değirmenlerini görebilirsiniz. Eskiden Mordoğan Köyü’nün ilkokulu olan yeri, köyün yerlisi Müesser Hanım 20 yıl boyunca köyde yaşayanlardan topladığı günlük eşyalar, çeyizler ve kıyafetlerden oluşan bir müzeye çevirmiş.

Eski Mordoğan köyünde bir diğer gezilecek yer 15. yüzyıldan kalma Ayşe Hatun Camisi. Ziyarete açık caminin hikayesi de epey ilginç. Köyde yaşayan ve genç yaşta ölen Ayşe Hatun’un vasiyeti üzerine annesi tarafından çeyiz parası ile bir cami yaptırılıyor. Caminin kubbesine Ayşe Hatun’un çeyizindeki motifler ve Mordoğan’a özgü zeytin, nergis, karanfil, gül, sümbül ve lale motifler tek tek işlenmiş. Usta ressam tarafından doğal ot boyalar kullanarak yapılan işlemeler, 500 yılı aşkın süredir tüm güzelliğini koruyor.

sarpıncık feneri

Sarpıncık Feneri

İzmir Körfezi’ne giren gemileri karşılayan, yarımadanın uç noktasında yer alan Sarpıncık Feneri, Karaburun’un en etkileyici ve görülesi bir noktası. Sarpıncık Köyü’nden sonra tabelaları takip ederek, toprak yol bağlantıları ile Sarpıncık Deniz Feneri‘ne ulaşılıyor. Adını bulunduğu köyden alan deniz feneri 1938 yılında yapılmış. Deniz seviyesinden 97 metre yükseklikte, 12 metrelik beyaz kulesinin bulunduğu konumda tam karşınızda Midilli Adası olacak. Ege Denizi manzarasına karşı yarımadanın en iyi gün batımı noktası. Burada sandalye ve masasıyla manzaraya karşı rakı sofrası kuranları bile gördüm, tam keyif noktası.

Karaburun’un Köyleri

Ege ruhunu buram buram hissettiren Karaburun köylerinin pek çoğu sahil kenarı yerine dağ yamaçlarına kurulmuş. Özellikle 18. yüzyıldan önce kurulan köyler korsan saldırılarından korunmak için deniz seviyesinden yüksek ve uzak noktalarda. Sonradan kurulan yerleşimlerin hepsi deniz seviyesinde olduğu için göreceğiniz her köyün hem dağ tarafında hem de iskele tarafında ayrı ayrı yerleşimleri var. İskele tarafındaki yerleşimi yazlıkçıların yaşadığı, turistik bölgesi olarak düşünebilirsiniz. Dağlardaki yerleşimlerde ise hala köylülerin yaşadığı tarihi evlerin olduğu bölge oluyor.

Karaburun’un kıyı yerleşimlerinde balıkçılık ile geçim sağlanırken, dağ yamaçlarında kurulan köyler tarım ve hayvancılık geleneğini devam ettiriyor. Köylerin birçoğunda mübadele öncesi Rumlar ve Türkler birlikte yaşıyormuş. Şu anda o zamanlardan kalan evlerin kimisi restore edilmiş, kimisi de kaderine terk edilmiş durumda.

Karaburun gezi rotanıza en güzel Karaburun köylerinden Sazak, Sarpıncık, Saip, Ambarseki veya Kösedere gibi köylerden birini mutlaka ekleyin. Bu köylerde hala yerliler yaşıyor, hepsi birer dağ köyü olduğu için market ve bakkal bulmak zor. Yaşayanlar için haftanın belirli günleri market aracı dolaşıyor. Eski zamanlardaki gibi köyü dolaşan araç anons yapıyor ve meyve, sebze, yiyecek ihtiyacı olanlar bu şekilde alışverişini yapıyor. Şanslıysanız bu ana denk gelirseniz nostaljik ortamını görürsünüz.

sazak köyü karaburun

Sazak Köyü

Sakız Adası’nın tam karşısında bulunan Karaburun’un terkedilmiş köyü Sazak, eski bir Rum köyü. 1923 yılında mübadele ile Sakız’a göç eden Rumlar’dan sonra köy tamamen terk edilmiş. Aslında Karaburun’da mübadele ile terk edilen birçok ıssız Rum köyü var. Fakat bunlardan en büyüğü Sazak ve aktif olarak kimsenin yaşamaması buranın değerini daha da arttırmış. Tabi burada kimse yaşamadığı için yıllar içinde köy talan edilmiş, bakımsızlıktan evler yıkılmış. Sarpıncık Feneri’ne giderken rotanıza ekleyebileceğiniz Sazak Köyü’nde şu anda sadece evlerin kalıntılarını görebiliyorsunuz. Rüzgar türbinlerinin hemen yanındaki köye yoldaki tabelaları takip ederek ulaşıp aracınızı yol kenarına park edip, Sazak Köyü’nün evlerinin arasında dolaşabilirsiniz. Özellikle fotoğraf tutkunlarının vazgeçilmez köylerinden biri.

karaburun kösedere köyü

Kösedere Köyü

Mordoğan yönünden Eğlenhoca Köyü’nü geçtikten sonra Karaburun yarımadasının en büyük köylerinden biri Kösedere Köyü’ne ulaşılıyor. Karaburun yolundan içeriye doğru yol alırken selvi ve zeytin ağaçlarının arasından geçiliyor. Kösedere Köyü’nde tarihi taş evler, 1299 yılından kalma tarihi Kösedere Camisi, köy kahvesi, bakkalı ve berberi ile tipik bir Ege köyü. İnsanları çok sıcakkanlı, köy kahvesinde oturunca hemen yanımıza gelip sohbet etmeye başladılar.

Kösedere Köyü’ne geldiğinizde sokaklarında dolaşıp taş evler ile fotoğraf çekip, Kösedere Camisi ziyaret edilmeli, caminin içerisi mutlaka görülmeli. Ayrıca köy kahvesinde çay molası verip, etrafında kurulan tezgahlardan köylülerin yaptıkları doğal ürünlerden alıp, bir de Kösedere Köyü’nün meşhur lezzeti “Öküz Köftesi” denenmeli. Buraya kadar gelmişken köy meydanındaki Mavi Boncuk Köy Kahvesi’nde köyün özel lezzetini denemenizi tavsiye ederim.

Kösedere Köyü’nden ayrılırken yol üstü komşu köyleri olan Eğlenhoca Köyü ve İnecik Köyü’ne de uğranabilir. Köy kahvesinde oturan köylülerle sohbet edip, 1902 yılından kalan Eğlenhoca Camisi’nin içindeki detaylara bakılabilir. Kösedere ve Eğlenhoca köyleri arasındaki yol da bayağı keyifli. Tarihi 1500’lü yıllara dayanan İnecik Köyü de taş evleriyle ve işlemeli minaresi ile dikkat çeken İnecik Camisi görülmeye değer.

ambarseki köyü karaburun

Ambarseki Köyü

Mordoğan tarafındaki köyleri gezdikten sonra Karaburun’a doğru yol alırken ilk durağınız Ambarseki Köyü. Oldukça küçük, köyün meydanında bir camisi olan sakin bir köy. Buraya uğrama sebebimiz ağaçların gölgesinde kalan keyifli bahçesi ve nefis Karaburun manzarası ile çevredeki en iyi kahvaltı yerlerinden biri olması. Bahçesinde bir Atatürk büstü olan Melisa Köy Kahvaltı Evi’ne kahvaltı için değil de gün ortası kahvesine gelip, kuş seslerini dinleyerek manzaranın tadını çıkardım. Burası yol üstü keyifli bir mola noktası olabilir.

Saip Köyü

Sırada Ambarseki Köyü’nün komşusu Saip Köyü var. Eski zamanlarda Rumlar ve Müslümanlar’ın bir arada yaşadığı köy, o dönemde bölgenin en gelişmiş köylerinden birisiymiş. Mübadele sonrası eski zenginliği kalmamış. Günümüzde Saip Köyü’nün meydanında bir köy kahvesi ve 1835 yılından kalma Saip Camisi görülebilir. Köyün sokaklarında dolaşıp taş evleri fotoğraflanabilir. Karaburun’u kuş bakışı izlerken biraz dinlenmek için Saip Kır Kahvesi’ne uğrayabilirsiniz. Özellikle köy kahvaltısı çok seviliyormuş ama ben hakkımı buz gibi reyhan şerbetinden yana kullandım.

karaburun koyları

En Güzel Karaburun Plajları

Karaburun doğal açıdan çok güzel ve el değmemiş koylara sahip. Organize plajlar genellikle Mordoğan ve Karaburun’un merkezindeki çevrede, yarımadanın Sakız Adası’na bakan batı yakasında ise organize olmayan yani işletmesiz koylar var. Karaburun’un merkezinde en popüler plajlar; Bodrum Plajı, Mimoza Plajı ve İncirlikoy. Bu plajlarda şezlong ve şemsiye kiralanabiliyor. Karaburun’a göre biraz daha hareketli olan Mordoğan’da denize girilecek yerler ise Kocakum Plajı, Ayı Balığı Koyu ve Ardıç Plajı. Diğer bir yandan turkuaz mavisinde, pırıl pırıl ve bakir koylar için Karaburun’da denize girilecek pek çok yer var. En muhteşem Karaburun Koyları’ndan bahsettiğim En Güzel Karaburun Plajları yazımda hem detaylı bilgiler bulacaksınız hem de Karaburun koyları haritası ile Kraburun yarımadasının en güzel plajlarını keşfedeceksiniz.

karaburun mordoğan viramor restoran

Karaburun’da Ne Yenir?

Karaburun’da taze balık ve deniz ürünlerine ulaşmak lüks değil. Bakir bir bölgede olunca hem deniz ürünleri hem de bölgenin taze otları bereketli oluyor. Karaburun’da ne yenir derseniz buraya geldiğinizde rakı ve balık sofrasına eşlik eden Ege otları, enginarlı mezeler, kabak çiçeği dolması, taze kalamar, barbun, midye ve balık çeşitleriyle Karaburun’da ziyafet çekmek büyük bir keyif. Tüm bu saydıklarımı en iyi şekilde sağlayacak Mordoğan’da deniz kenarındaki Viramor’u gönül rahatlığıyla önerebilirim. En taze balık ve deniz ürünlerine lezzetli mezeleri eşlik ediyor. Ortamı da inanılmaz keyifli. Alternatif olarak Mimoza Koyu’ndaki Ergin Pansiyon’nun işlettiği Ergin Balık Restoranı ve Yeniliman tarafındaki Lipsos Otel Ata’nın Yeri Restaurant aklınızda olsun.

karaburun barbun pansiyon

Karaburun’da Konaklama

Karaburun’da henüz turizm çok gelişmemiş olduğu için konaklama seçenekleri de biraz kısıtlı. Lüks otel ve farklı konseptlerde butik otel beklentisi ile buraya gelmemenizi tavsiye ederim. Daha çok köy evlerinden butik otele dönüşmüş işletmeler ve kamp yerleri konaklama için tercih ediliyor. Karaburun’da nerede kalınır konusunda size tavsiyem Barbun Pansiyon olacak. Mordoğan Ayıbalığı Koyu’nda, denize yürüme mesafesinde şirin bir aile işletmesi. Bölgenin en yüksek puanlanan oteli olduğu için yorumlarına da güvenerek seçmiştim. Genel olarak imkanlarından ve hizmetinden çok memnun kaldım. Özellikle terasında deniz manzarasına karşı kahvaltı keyfi benim için güne güzel bir başlangıç oldu. Tabi işleten ailenin güler yüzü ve samimiyeti de konaklamamı unutulmaz yaptı.

balıklıova kurabiyesi

Karaburun’dan Ne Alınır?

Karaburun denildiğinde aklınıza doğal yetişen meyve ve sebzeler ile köylülerin kendi ürettikleri ev yapımı lezzetler gelmeli. Köylerde yerel halkın kurduğu tezgahlardan taze köy ürünlerinden alabilirsiniz. Ayrıca Karaburun’un meşhur Kopanisti peyniri de yarımadanın yöresel bir lezzeti. Yapımı tam 40 gün süren peyniri sadece Karaburun merkezinde ve Eğlenhoca Köyü’nde bulunan belediyenin mandırasında bulabilirsiniz. Bir de dünyada yalnızca Karaburun yarımadasında yetişen hurma zeytini, bölgeye özgü bir diğer lezzet.

Dalından koparıldığı gibi yenen hurma zeytini tuzsuz ve yağlı oluyor. Son olarak Karaburun’dan dönüş yolunda Urla’nın eski bir Rum köyü olan Balıklıova’ya uğrayıp, ağızda dağılan meşhur Balıklıova kurabiyesinin adına mutlaka bakmalısınız. Odun ateşinde pişen sakızlı, kakaolu, tahinli ve susamlı kurabiye seçenekleri ile Balıklıova Unlu Mamülleri, meşhur kurabiyenin tadına bakabileceğiniz en iyi fırınlardan biridir.


Seyahatlerimle ilgili paylaşımlarımı Facebook ve Instagram hesaplarımdan takip edebilirsiniz.

3 YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

POPÜLER YAZILAR