Egeli Gezgin Ege röportaj serisinde rotamızı bu sefer Çekya‘ya çeviriyoruz. Prag‘da yaşayan Zeynep ile Çek Cumhuriyeti’nde yaşam, Çekya’da yüksek lisans, Çek kültürü ve Çekya’ya göçmenlik hakkında bir röportaj hazırladık. Umarım Çek Cumhuriyetin’de yaşamak isteyenler için faydalı bir yazı olur. Şimdi hazırsanız sözü Zeynep’e bırakıyorum 🙂
Sevgili Zeynep ile Prag’da yaşam sohbetimizi okuduktan sonra daha fazla sorusu olanlar yazıya yorum bırakabilir ya da Zeynep’e zeynepcizmecik hesabı üzerinden ulaşabilirler. Ayrıca Prag’dan paylaşımlar yaptığı Youtube hesabı Zeynep Çizmeci Kırkağaç‘a da izlemenizi ve abone olmanızı tavsiye ederim.
-
Bize kısaca kendinden bahseder misin?
Selamlar! Ben Zeynep. Öncelikle röportaj köşende bana da yer verdiğin için çok teşekkür ediyorum. Ben aslında daha önce hiç yurt dışında yaşamak gibi bir hayali olmayan ancak erasmus sonrasında bu düşüncenin hayaliyle yanıp tutuşan bir İzmirliyim. Kendime gezgin diyemem ancak hayatımdan paylaşımlar yapmayı, gezip gördüğüm yerleri, deneyimlerimi paylaşmayı çok seviyorum. Bu tutkumu da yaklaşık 6 ay önce açtığım Youtube kanalım üzerinden mümkün olduğunca büyük bir hevesle paylaşmaya çalışıyorum.
-
Prag’a ne zaman taşındın?
Prag’a yaklaşık 4 yıl önce Çekya’da yüksek lisans yapmak amacıyla taşındım. Çalışma hayatına da adım atarak yüksek lisans sonrasında hayatıma burada devam etmeye karar verdim.
-
Neden Çekya’da yaşama kararı verdin? Seni bu karara iten temel sebep neydi?
Erasmus sonrası mezun olmaya tam 1 yıl kala erkek arkadaşımla beraber araştırma yapmaya başlamıştık. Kendisi de Prag’da erasmus yaptığından Çekya hakkında pek çok bilgiye sahipti. Ancak tabii ki asıl sebebimiz bu değildi. Önem sırasına göre dizmek gerekirse, öncelikle Çekya eğitim alanında birçok Avrupa ülkesine kıyasla daha uygun fiyatlı bir ülke. Üstelik çok prestijli okullarda eğitim almaktan bahsediyorum. Bununla birlikte okurken kurumsal bir şirkette çalışma imkanınız da var. Yani hem eğitim hayatınıza devam ediyor, hem de kurumsal hayata adım atıyorsunuz.
Güzel haber ise tam zamanlı çalışma imkanına sahipsiniz. Ek olarak, Çekya’da bir üniversiteden lisans ya da yüksek lisans fark etmez mezun olduktan sonra, artık bir nevi kalıcı oturumunuz var diyebiliriz. Bu ne demek? Çalışmak için okulunuz bittiğinde herhangi bir sponsorluğa ihtiyacınız olmadan dilediğiniz şirkette çalışabilirsiniz. Çalışmadan da kısa bir süre iş bulabilmeniz adına kalmanıza imkan tanıyorlar.
-
Çekya’da yüksek lisans ve iş süreçleri hakkında biraz konuşalım…
Bu çok detaylı bir konu ama elimden geldiğince kısa bir şekilde anlatmaya çalışayım. Daha detaylı bilgi almak isteyen olursa, youtube kanalımı ziyaret edebilir. Bu konulara kanalımda da oldukça yer verdim 🙂 Öncelikle Çekya’da köklü üniversitelerde Avrupa standartlarına göre daha makul fiyatlara eğitim alma imkanınız var. Prag’da üniversite okumak için okul ücretleri yıllık 2000 – 7000 EUR arasında değişiyor diyebilirim. Güncel kurlara bakacak olursak neresi makul diye düşünenler olabilir ancak Avrupa’da yüksek lisans yapmak konusunda çoğu ülkede bu fiyatlara okumak pek mümkün olmayabilir. Bunun yanı sıra çalışma imkanınız da olduğundan aslında okul ödemesini de çalışarak karşılamanız mümkün diyebilirim.
Ben İzmir Yaşar Üniversitesi Turizm işletmeciliği eğitimim sonrasında Prag Ekonomi Üniversitesi’nde Uluslararası İşletme yüksek lisansı yaptım. Tüm planımı taşınmadan önce yaptığımdan henüz Türkiyede iken iş başvurularına başlamıştım. Başvurduğum şirketlerden biriyle uzaktan iki farklı mülakat süreci geçirdik. Bunun neticesinde bana tabii ki sordukları en kritik soru çalışma iznim oldu. Ancak daha önce de belirttiğim gibi Çekya size okurken çalışma izni de sağladığından dolayı bu konuda sıkıntı yaşamıyorsunuz. Şirketle bu konuda da anlaşınca Prag’a geldikten yaklaşık 2 hafta sonra çalışmaya başladım.
Ben hem tam zamanlı öğrenci hem de tam zamanlı bir çalışandım. Bu konuda çok zorlandığımı söyleyebilirim. Ancak şirketinizle ve okulunuzla bu konuda anlaşabilirsiniz. Ben okulumun devam zorunluluğu olduğundan yıllık izinlerimi kullanıp ya da daha uzun mesailer yapıp bu süreci yönetmeye çalıştım ama daha rahat bir eğitim hayatı istiyorum, benim asıl hedefim iş diyorsanız, bunu sağlayan uzaktan eğitim alabileceğiniz okullar da mevcut.
Bunun yanı sıra, Prag kurumsal şirket cenneti. Birçok şirket operasyonel anlamda ana merkezlerini buraya taşıyor. DHL, Accenture, MSD, Novartis gibi büyük firmalardan söz ediyorum. Prag, bu anlamda iş bulma konusunda sıkıntı yaşanacak bir ülke değil. İşsizlik seviyesi de ciddi oranda düşük. Bu arada söylemeyi unuttum, Çekya’davyüksek lisans2 yıl sürüyor. Bitiminde tezin yanı sıra state exam diye adlandırılan mülakat tarzı sözlü bir sınava giriyorsunuz (2 yıl boyunca aldığınız tüm dersleri kapsıyor) ve bu sınavı verdikten sonra artık mezunsunuz. Bu konuda detaylı bilgi almak isteyen olursa ya da aklına herhangi bir soru takılan, bana ulaşabilir. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.
-
Hangi vize türüne başvurdun? Oturum süren ne kadar verildi, vize süreçleri hakkında bilgilerden kısa kısa bahsedelim.
Öncelikle burası için tüm evraklardan sizin sorumlu olduğunuzu söyleyebilirim. Biz öğrenci vizesine başvurduk, bunun için 1 yıllık uzun süreli oturum veriyorlar. Siz tüm evrakları toplayıp başvurunuzu gerçekleştirdikten sonra, eğer onaylanırsa kısa süreli tek girişlik bir vizeniz olacak. Geldikten 3 günlük yasal süre içerisinde yabancılar polisine gidip oturum kartınıza başvuru yapmanız gerekiyor. Eğer bir şirkette çalışmaya başlarsanız, bu öğrenci kartınızı, işçi kartı ile de değiştirmeniz mümkün. Bu durumda 2 yılda bir yabancılar polisine gidip değişiklik yapıyorsunuz.
-
Yurtdışına taşınmak isteyen ya da Çekya’ya iş/okul sebebiyle göç etmek isteyen kişilere önerilerin neler olur? Çekya’da yüksek lisans yapmayı düşünenler nasıl bir süreçten geçerek bu yola hazırlanmalılar?
Öncelikle sabırlı olmaları gerek çünkü vize süreci oldukça uzun sürüyor. Bütün belgeleri mutlaka eksiksiz hazırlamanız gerekiyor ki süreç daha da uzamasın. Hızlı bir entegrasyon süreci için geldikleri okul ya da iş çevrelerinde sosyal bir grup içerisinde dahil olmalarını öneririm. Eğer lokal halk ile iletişimi güçlendirmek istiyorlarsa, bir çekçe kursuna yazılıp dili öğrenmeye çalışabilirler. Bu anlamda önerim https://czechcourses.cz/ . Günlük hayatınızda kullanacağınız bir şekilde çekçeyi öğretiyorlar. Özellikle yabancı bir dile adaptasyonunuz hızlı ise, kısa sürede insanları anlamaya ve az da olsa derdinizi anlatmaya başlayabiliyorsunuz. Son olarak, mümkün olduğunca beklenti kurmadan gelmelisiniz ki farklılıklara açık olarak yeni bir hayata adım atın.
-
Çekce bilmeden yaşamak mümkün mü ya da hangi dil seviyesine kadar ilerleyip bir hayat kurulabilir?
Eğer ilk geldiğimde bu soruyu sorsaydınız mümkün değil çünkü kimse İngilizce bilmiyor derdim sanırım. Öncelikle zamanla marketlerde pek çok kişinin İngilizce bilmeme durumuna alıştım. Bir mağazaya girdiğimde, bir kafeye gittiğimde hatta bir kargo siparişim için arandığımda bile rahatlıkla İngilizce konuşarak anlaşabildiğimi söyleyebilirim. Tabii ki Hollanda’da olduğu gibi herkes şakır şakır İngilizce konuşuyor diyemem ancak büyük bir sıkıntı da yaşamazsınız. Bunun yanı sıra sizin Çekçe konuşmaya çabaladığınızı fark ederlerse, (merhaba, günaydın gibi) çok güler yüzlü bir şekilde onlar da İngilizce konuşmaya çalışıyorlar. Bununla birlikte şirketlerde çalışmanız için İngilizce bilmeniz çoğu yer için yeterli oluyor.
Pek çok şirkette farklı uluslardan kişilerle bir arada çalışıyor olacaksınız zaten ve ortak diliniz İngilizce olacak. Hatta Türkçe konuşarak bile bazı operasyonel anlamda destek veren şirketlerde de çalışabilirsiniz. Demem o ki, Çekçe konuşmadan da Çekya’da yaşamanız mümkün.
-
Vatandaş olma koşulları ve süreci hakkında genel bilgiler paylaşır mısın? Çek vatandaşı olmak kaç yıl sürüyor ve süreç zorlu mu?
Öncelikle Çekya’da 5 yıl düzenli olarak bulunduğunuz sürece, kalıcı oturum alma hakkı kazanıyorsunuz. Bunun için sadece A2 seviyesinde dil yeterliliği sınavına girmeniz gerekiyor. Ancak vatandaşlık konusuna gelecek olursak, 10 yıl boyunca Çekya’da bulunmanız gerekiyor. Dil yeterlilik ve üzerine Çek tarihi sınavlarını da verirseniz, artık siz de bir Çek vatandaşı olabilirsiniz. Ancak daha önce de belirttiğim gibi, burada bir okuldan mezun olduğunuz zaman 5 yıl sonra aldığınız kalıcı oturuma eş değer bir oturum hakkınız var diyebiliriz. (Çalıştığınız sürece tabii)
-
Çekya’yı ve bulunduğun şehri değerlendirecek olsan, yaşam genel olarak pahalı mı?
Prag, Çekya’nın merkezi ve oldukça turistik bir yer. Dolayısıyla burda yaşam Çekya’nın pek çok yerine göre pahalı diyebilirim. Bunun yanı sıra kiralar oldukça pahalı. Tek bir kişinin ortalama bir gelir kazandığını düşünürsek, hem kira ödeyip, hem rahat bir hayat sürmesi çok kolay olmayacaktır. Ancak, bir ailede iki kişi çalışıyorsanız, güzel bir bölgeden güzel bir ev kiraladığınızı, tüm faturalarınızı ödediğinizi, market alışverişiniz için aylık iyi bir miktar para ayırdığınızı düşünelim, rahat bir yaşam sürmeniz mümkün. Bunun yanı sıra, bireysel yaşayanlar için de ev kirasının büyük bir masraf olduğunu düşünürsek, oda kiralamak da mümkün. Burada pek çok kişi evlerini paylaşıp masrafları bölüşüyorlar. Ancak enflasyon çok düşük olduğundan yıl geçse de ürün fiyatlarında da ev kiralarında da pek bir artış görülmüyor.
-
Çekya’da yaşamanın avantaj ve dezavantajlarını, ekonomik ve sosyal yönleriyle değerlendirir misin? Avrupa’da diğer ülkeler ile Çekya’yı karşılaştıralım…
Önce dezavantajlarını anlatıp daha sonra güzel olana yani avantajlarına geçmek isterim ki okurların aklında güzel bir imaj bıraksın 🙂 Kültür anlamındaki farklılıklar en büyük dezavantaj diyebilirim. İnsan o samimiyeti ve sıcaklığı gerçekten arıyor. Bunun yanı sıra, okul bitirmek çok zorlayıcı bir süreç. Üniversite sınavına girer gibi bitirmek için sınava giriyorsunuz burda. Üstelik tezinizi vermeniz ve hali hazırda tüm dersleri geçmeniz de yetmiyor. İki kez bu state exam sınavını veremezseniz de okuldan atılıyorsunuz. Maalesef bunu tecrübe etmiş tanıdıklarım var. Son olarak Almanya, Hollanda gibi çok gelişmiş Avrupa ülkeleri ile karşılaştırma yapmamak gerekiyor yoksa pek çok anlamda beklentinizi karşılamayabilir ve mutsuz olabilirsiniz. En basiti Euro kazanmıyor ve Euro harcamıyorsunuz 🙂
Avantajlarına gelecek olursak öncelikle eğitim anlamında karşılaştırabileceğim en iyi yer Türkiye olduğundan, çok daha iyi bir eğitim aldığınızı söyleyebilirim burada. Ezbere dayalı bir eğitim yerine siz birşeyler üretmeye ve öğrenmeye çalışıyorsunuz. Bu da insanın ufkunu oldukça açıyor. Bunun yanı sıra Prag, seyahat etmek için harika bir konuma sahip çünkü Avrupa’nın göbeğinde bulunuyor. Dilediğiniz yere kolaylıkla seyahat edebilirsiniz. İş bulmak da, yaşamak da bir o kadar kolay. Huzurlu ve stressiz bir şehir olduğunu da eklemek isterim.
-
Sana göre yurt dışında yaşamanın en büyük zorlukları nelerdir?
Ben ailesine çok düşkün biriyim. Üniversite yıllarımı da aile evinde geçirdiğim için mesafe pek alışık olduğum bir durum değildi. Dolayısıyla benim için en büyük zorluğu kesinlikle özlem duygusu. Neredeyse 4. yılımı dolduruyorum ama hala bu duruma tam anlamıyla alışamadım. Türk halkı olarak daha toplu yaşamaya, paylaşmaya, temas kurarak iletişim kurmaya alışığız. Buraya ilk geldiğim zaman bu tarz kültürel alışkanlıkların olmamasını yadırgamıştım. Ancak bir süre sonra insan bireyselliğe de alışıyor… Son olarak yemek! Türk mutfağı kesinlikle vazgeçilmezim. Özellikle Ege yemekleri…
*Prag’da en beğendiğin 3 mekan? Senden bir kafe, bir akşam yemeği, bir kahvaltı mekanı önerisi alalım.
- Öncelikle kahve tutkunu olduğumu söylemeliyim. Farklı kahve çekirdeklerini denemeyi seviyorum. Prag’da adım başı bu tarz kahveciler bulmak mümkün. Bu konuda kendimi şanslı hissediyorum. Benim için Prag’daki en iyi iki kahveci EMA espresso bar ve son dönemlerde gitmekten inanılmaz keyif aldığım Kofarna.
- Uzun zamandır restoranlar sadece paket sipariş verdiklerinden en beğendiğim restoranı anımsamaya çalışıyorum, olmuyor 🙂 Prag’da çok farklı mutfaklardan lezzetler bulabilirsiniz. Bu anlamda tek bir yer söyleyemeyeceğim sanırım ancak en favori 3 mekanım öğle yemeği için The Craft Burger, akşam yemeği konseptinde bir Arjantin restoranı olan Gran Fierro ve daha bistro-pub tarzı gitmeyi en sevdiğim mekan ise Bar Cobra.
- Son olarak kahvaltı konusunda bizdeki gibi çok zengin bir kahvaltı kültürü olduğunu söyleyemem ancak ilk geldiğim zamandan beri gitmekten en keyif aldığım, lezzetli yemeklerinden çalışanlarına kadar her defasında memnun ayrıldığım yer The Farm Letna.
* Prag’a geldiğinizde şunu yapın diyebileceğin yerel önerilerin var mı?
Öncelikle Prag’a gelmeden önce şunu yapın diyeceğim şey yanınıza rahat kıyafetler ve spor ayakkabı almayı unutmayın çünkü bol bol yürüyeceksiniz. Turistik yerleri gördükten sonra bence daha lokal mahallelerini de gezmek gerekiyor çünkü Prag’ı asıl güzel kılan turistik merkezinden çok bu mahalleleri diyebilirim. Mutlaka Letna Park’a gidip yürüyün ve şehir manzarasının keyfini çıkarın.
Bir klasik ama Charles köprüsünde ya günü doğurun ya da günü batırın, oldukça romantik bir an sizi bekliyor. Vinohrady bölgesine gidin ve yürüyerek sokaklarını keşfedin, lokal bir kafeye girin. Size orada önerebileceğim yer Coffee Room olacak. Yine aynı bölgede Riegrovy Sady diye geçen parkta başka bir gün batımı izleyin. Nehir kenarında vakit geçirin. Önerim Kampa Adası’na gitmeniz olacak.
Çek biralarını doya doya için çünkü bira cennetine geliyorsunuz! Bir de bence Prag’ı gezmek için en güzel zaman bahar ve yaz mevsimleri. Ben özellikle bahar geldiğinde şehre bir kez daha aşık oluyorum. Bu nedenle eğer mümkünse bu dönemleri tercih ederseniz eminim siz de aşık olacaksınız bu masalsı şehre.
Seyahatlerimle ilgili paylaşımlarımı Facebook ve Instagram hesaplarımdan takip edebilirsiniz.
Çok keyifli bir yazı olmuş
Çok teşekkür ederiz 🙂