Belgrad’da bir haftalık gezimiz boyunca en keyif alarak yaptığımız şeylerden biri bu güzel mekanları keşfetmek oldu. Avrupa ile kıyaslayınca ucuza, Türkiye ile hemen hemen aynı fiyata lezzetli yemekler yiyebilir, farklı tatlar tadabilirsiniz. Hal böyle olunca biz de kendimizi yemeğe verdik. Belgrad’ın en leziz mekanlarına geçmeden önce okumanızı önerdiğim Belgrad’da gezilecek görülecek yerlerden detaylı olarak bahsettiğim Belgrad Gezilecek Noktalar yazıma göz atmalarını öneririm. Belgrad’ın bilinmeyen yönlerini keşfetmek istiyorsanız Alternatif Belgrad Rehberi yazımı da okuyabilirsiniz.
Şehirde mekanlar konusunda tek sevmediğimiz konu sigara! Belgrad’da kapalı alanda sigara içilebiliyor bu yüzden şehirde deneyimleyeceğiniz çoğu mekanda duman mağduru olabilirsiniz. Eğer sizde benim gibi sigara dumanından hoşlanmıyorsanız mekana girer girmez çalışanlara sigara içilmeyen alanları olup olmadığını sorun. Böylece en azından sigarasız alanı olanlarda dumana maruz kalmazsınız. Gelin hep birlikte Belgrad’da ne yenir, ne içilir, nerelerde yemek yemeli konusunda deneyimlediğimiz ve favorimiz olan mekanları yakından inceleyelim.
Lorenzo & Kakalamba
Kafanızı çevirdiğiniz her yerde ilginç bir objenin yer aldığı Lorenzo & Kakalamba farklılık arayanlar için doğru bir adres. Fiyatlar Belgrad ortalamasının üzerinde fakat eğlenceli bir dekorasyon eşliğinde yemek deneyimlemek isteyenler eminim burayı çok sevecek. İçeri girer girmez renkler ve tasarım ile büyülendim. Hayatımda oturduğum en ilginç yemek masasında yediğim akşam yemeği tabi ki kötü olamazdı. Masamız alttan ışıklandırmalıydı ve içinde yeşil elmalar arasında bir keman vardı.
Buraya gelirseniz muhtemelen kötü bir yemek yemezsiniz ama portakal soslu ördek favorim oldu. Av hayvanları ya da et yemekleri sipariş ederseniz pişman olmazsınız. Hem ortam hem de servis kalitesi olarak ödeyeceğiniz fiyat, Türkiye fiyatlarıyla kıyas kabul etmeyecek kadar tatmin edici olacak. Ayrıca tuvalete uğramadan bu mekandan ayrılmayın, büyük sürprizler var.
Blaznavac
Belgrad’ın en renkli mekanı Blaznavac’ın mottosu “Life is better in Blaznavac.” Bahçesinde aslanlar, atlar, zebralar, köpek balıkları, arabalar ve duvarlarında renkli figürleri ile eğlenceli bir mekan. Bahçesinin ortasında antika bir araba duruyor, masada oturan iki kişinin arasından kocaman bir fil heykeli sarkıyor. Belgrad’ın kokteyl cenneti, kalabalık gruplar için litrelik kokteyller bile var. Fiyatları Türkiye’ye göre oldukça uygun, buraya gelip bir kokteyl içmek bizde bir kahve içmek fiyatına diyebilirim. Biz görseldeki kokteylerimizi çok sevdik ama isimlerini tabi ki hatırlamıyoruz. En iyi mi siz deneye deneye en güzellerini keşfedin.
Dva Jelena
Belgrad’ın meşhur bohem bölgesi Skardarlija’da yer alan Dva Jelena, Sırpça iki geyik anlamına geliyor. Bu bölgenin tartışmasız en iyi restoranına girdiğimde içerideki ahşap dokuyla kendimi eski zamanlarda hissettim. Geyik figürleri ile kaplı yemek salonunda her akşam geleneksel Balkan müzikleri çalınıyor. Fakat ana salonda sigara içilebildiği için biz arka bölümde yer alan sigarasız bölümde oturmayı tercih ettik. Bu yüzden canlı olarak izleyemesek de müzikleri dinleme şansımız oldu ve eğlendik.
Yemek öncesi gelen sarımsaklı ekmek burada çok popüler olmuş, bizde çok sevdik. Ana yemek olarak Cevapcici yani köfte ve Karajorjeva istedik. Karajorjeva, Sırplara özel bir çeşit şinitzel. Onu farklılaştıran ise içi sarma şeklinde kocaman bir et, içi kaymak ve kaşkaval peyniri (eski kaşar) soslu olması.
Cevapi burada oldukça başarılıydı, yalnız sizleri uyarmam gerekir ki porsiyon çok büyüktü. İki kişiyi bile rahatlıkla doyurabilecek kadar çok geldi. Bir de buraya gelince yemeğinize eşlik etmesi için yerel bira markaları Jelen isteyin. İşte şimdi tam bir lokal oldunuz.
Smokvica
Lokaller arasında popüler olan Smokvica, hem yemek hem de bir şeyler yudumlamak için güzel bir alternatif olabilir. Yaz aylarında bahçesinin keyifli olduğu söyleniyor fakat mart ayında hava soğuk olduğu için biz içeriye oturduk. Ev yapımı limonatası ve kahvaltısı popüler olsa da ben akşam saatlerinde kokteyl içmek isteyince soluğu burada aldım.
Aslında Belgrad’a gitmeden önce yaptığım mekan araştırması sırasında buranın hikayesi ile tanıştım. Sırp, Meksikalı ve İsrailli 4 yakın arkadaşın bir restoran açma fikriyle ortaya çıkmış ve mekanın ismine ne koyacaklarını düşündüklerinde iç mimar, mühendis, ekonomist ve aşçıdan bir fikir çıkmamış. Sonra bir bakmışlar bahçede bir incir ağacı, o zaman adını Smokvica koyalım. Böylece hikaye başlamış ve şuanda 4 şubesi bulunuyor. Tabi bu arkadaşların farklı ülkelerden ve kültürden olmalarından dolayı menüde yemek çeşitliliği de oldukça fazla. Ben ciddi bir lavanta sever olduğumdan menüde lavantalı kokteyl olduğunu görünce hemen sipariş verdim.
Buregdzinica Sarajevo
Sırbistan’da sabahları kahvaltılar börek ile yapılır. Buregdzinica Sarajevo adından da anlaşılacağı gibi aslında Saraybosna’dan gelen bir lezzet. Sırp topraklarında Saraybosnalı olarak börek yapan bir yer ve önünde kuyruk oluyor. Demek ki buranın bir gizemi var diyerek merakla buraya gittik çünkü Sırplar ile Saraybosnalılar börekleri konusunda birbirleriyle hep karşı karşıyadır. Bizim Yunanistan ile baklava savaşımız gibi düşünebilirsiniz. Buna rağmen müşterileri var ve börekler gerçekten harika!
Şehirde kaldığım 1 hafta boyunca 3 sabah burada kahvaltı yaptıysam yeterince sevmiş olmalıyım. Ispanaklı, peynirli, patatesli, kıymalı, domuz etli, soğanlı, pırasalı ve mantarlı börek yapıyorlar. Ben peynirli böreklerini çok sevmedim çünkü daha iyi bir adres keşfettim. Ancak bizim favorimiz ıspanaklı, kıymalı ve patatesli oldu. Börekleri Sırplarınkine göre daha yağsız ve çıtır oluyor. Böreğin yanına Sırplar gibi jogurt yani yoğurt içmeyi de unutmayın. Bize göre ayrandan daha koyu kıvamda oluyor ve börek ile de çok güzel gidiyor.
Aviator Coffee Explorer
Belgrad’ı gezerken kahve kriziniz geldiğinde soluğu Aviator Coffee Explorer’da alabilirsiniz. Şehirde bulunan 4 şubesi ile her an imdadınıza yetişecek. Demleme kahve sevenler için tatmin edici düzeyde kahve çekirdeği çeşitliliği var. Demleme yöntemi olarak Syphon, Cold Brew, Hario V60 ve Chemex’i deneyebileceğiniz Tabi ki Aviator’da sadece kahve yok, karışım meyve suları ve smoothieler de var. Uçuş temalı dizaynı ile havacılık sektörüne ilgisi olan herkes burada olmaktan keyif alacak.
Lovac
Turistler kadar lokallerin de uğrak yeri Lovac, av hayvanlarında uzmanlaşmış. Biz öğle yemeği için buraya gittik. Geyik etinde şehrin en iyisi olarak gösteriliyordu bu yüzden ben kestane püreli geyik eti tercih ettim. Bir de geyik etinden yapılan geleneksel sosisi ve ördek eti baya ün salmış ama tabi ki porsiyonlar büyük olunca onu denemeye yerim kalmadı. Tabi yemeğin yanında gelen ekmek sepetinden bahsetmezsem haksızlık ederim. Sırpların özel mısır ekmeği Proja, yağlı tava ekmeği ve esmer ekmek çeşitleri taze taze soframızı şenlendirdi.
Prava Pljeskavica
Balkanların milli yemeği Pleskavitsa yemek isteyenler Prava Pljeskavica’ya mutlaka gelmeli ve kömür ateşinde pişen bu leziz hamburgeri denemeli. Burasını listemin en lokal ve salaş yeri ilan ediyorum çünkü gerçekten hepsinden farklı bir kulvarda yarışıyor. Ayaküstü lezzet noktası olarak 150, 200, 300, 500 gramlık etleri ile sadece pleskavitsa yapıyorlar. Hamburgerden farklı olarak burger ekmeği yerine tombik pide ekmeği kullanıyorlar, kızarmış et ekmekle buluştuktan sonra çiğ soğan, yoğurtlu özel sos ve toz acı biber ile lezzet doruklara tırmanıyor.
Ljupce Mihajlovski
Belgrad’ın en iyi börekçisini açıklıyorum; Ljupce Mihajlovski! Şehirde börek konusunda araştırma yaparsanız muhtemelen adına rastlamayabilirsiniz. Hiç popüler değil, Türkler tarafından henüz keşfedilmemiş lokal bir börekçi burası. Biz kötü börekler yedikçe şehrin en iyisini bulmayı kafaya koyduk ve yabancı kaynaklardan bu börekçinin adını bulduk. Sırp arkadaşımızdan da onay alınca meraklanıp gittik. İçerisi inanılmaz dar ve kuyruk dışarıda başlıyordu, bir süre bekledik ama kesinlikle değdi.
Burayı keşfetmeden önce Belgrad’da bir çok börekçi denemiştik ve hüsrana uğramıştık. Burada peynirli börek yedikten sonra zirvede bıraktık ve son günümüzde yine buraya gelip leziz böreği ile vedalaştık. Sırpların börekleri bizim sarıyer böreğine oldukça benziyor yani hafif çıtır ve bol yağlı. Burada da tam olarak böyle fakat yağı midenizi hiç yormuyor ve peyniri hamurla bütünleşip eriyor. Daha fazla ağız sulandırmadan, böreğinizin yanına jogurt içmeyi unutmayın derim.
Salon de The by Small Tree
70’den fazla çay çeşidi ve sevimli ambiansı ile çay severlerin adresi Small Tree, ufacık, pembe tonların hakim olduğu, sessiz bir cafe. Buradaki çay çeşitlerini görünce kararsız kalacaksınız. Kokularından etkilenerek seçtiğimiz limonlu ve naneli Ayurvedic çayı ve Mogo Mogo çayı denedik. Feng Shui çayında aklım kalsa da onu bir sonraki sefere sakladım. Çaylar çok sevimli zamanlayıcılar ile servis ediliyor. Çayımızın yanına cheesecake ve vanilyalı kurabiyelerden aldık. Cheesecake ile çay ikilisine bayıldık. Biz yağmurlu bir günde 5 çayı için gidip saatlerce keyifle oturduk.
La Petite Cantine
Sırbistan’da bir Fransız gibi hissettiren La Petite Cantine’ye minik atıştırmalıklar için uğrayabilirsiniz. Buraya tesadüfen girdik ve sırada bekleyen daimi müşterisi tarafından torsade choco amende denememiz gerektiğini öğrendik. Bir çeşit Fransız hamurişi olsa da basit bir değerlendirmeyi asla hak etmiyor. Bademli ve çikolatalı bir hamurişi olsa da damakta lezzet patlamaları yaratacak kadar güçlü. Bir de burada şehrin en iyi kruvasanlarını yiyebileceğiniz bilgisini de vereyim ki bir gün kahvaltıya gelip keşfedin.
Moritz Eis
Sırbistan’ın lokal bir dondurma zincir olup dünyaya açılan Moritz Eis, sorbe ve sütlü dondurma çeşitleri sunuyor. Kışın gitmemize rağmen iki kup dondurma yedik. Sorbe çeşitlerinde muz & raspberry, balzamikli çilek, raspberry, frenk üzümü, limon, tarçınlı kavrulmuş elma, yaban mersini vardı. Sütlü dondurma seçeneklerinde ise beyaz çikolata, kurabiyeli tarçınlı muz, siyah çikolata, Madagaskar vanilyası, fındık, elmalı tart, antep fıstık seçenekleri vardı. Fakat her mevsim çeşitler meyve çeşitliliğine bağlı olarak değişiyormuş. Yani bu saydıklarımdan ilginizi çeken bir çeşit var ise gittiğinizde olmayabilir ama tabi ki şanslı iseniz denk gelebilirsiniz. Biz 6 farklı çeşit denedik ve sadece elmalı tartı sevemedik. Aklımıza kazınanlar ise antep fıstıklı ve yaban mersinli dondurmalar oldu. Sipariş vermeden önce dilediğinizi tadarak alabileceğinizi hatırlatmak isterim.
Kafeterija
Kahve kokusu ile sizi saracak samimi kahveci Kafeterija’nın şehirde 7 şubesi bulunmasına rağmen çizgisini bozmamış bir 3. dalga kahveci. Baristalarının oldukça yetenekli olduğundan bahsetmem gerek. Buraya geldiğinizde latte art yapılmış kahvenizi yudumlamanın ayrı bir keyif olduğunu anlayacaksınız. Farklı demleme yöntemleri ile kahve içmeyi seviyorsanız , kahve çekirdeğini ve demleme yöntemini seçin ve kendinizi baristanın ellerine bırakın.
Little Bay
Sıra dışı bir yemek deneyimi yaşamak isteyenler mutlaka Little Bay’e gelmeli. Kırmızı perdeler ve piyano ile kendinizi eski zamanlara ait hissedebilirsiniz. Her akşam 20:30’da müzik eşliğinde yemek yiyebilirsiniz. Biz cumartesi akşamı için önceden rezervasyon yaptık çünkü opera eşliğinde yemek deneyimini yaşamak istedik. Üst kattaki localarda oturduk ve ben yemek seçimimi ördek kapamadan yana kullandım. Aslında zencefili çok sevmem fakat yanındaki sosuyla uyumunu sevdim. Yalnız mekanın en favori kısmı benim için localardaki çanlar. Peki bu çan ne işe yarar? Garsona ihtiyaç duyduğunuz anda ipi çekerek zili çalıyorsunuz ve garson üst kata geliyor. Bence Little Bay, Belgrad’ın en sıradışı mekanı.
Botako Pizza
Belgrad’a gelince et yemekten nefret etmemek için Botako Pizza’ya gittik. Çoğunlukla bir yere özel olan lezzetleri yerinde deneyimleme fikrinde olan ben bile İtalyan pizzasına yeni bir soluk getirmiş Botako’ya 2 kez gittik. Mekanın ambiansı gerçekten beni çok etkiledi. Botako’da yalnızca pizza yok, İtalyan makarnaları, lazanya ve bruschetta da yiyebilirsiniz. Pizzalarını genel olarak çok başarılı buldum. Köşeleri örgü şeklinde kıvrık, susamlı ve çıtır çıtır.
İtalya’da sayısız çeşitte pizza yedim fakat İtalya dışında bir ülkede yediğimde kolay kolay beğenmem. Fakat Botako benim çizgimi bozdu, o kadar muhteşem. 20 farklı çeşit pizzaları var. Biz büyük boy pizza seçimi yapıp, yarı yarıya farklı çeşitler istedik ki daha çok pizza deneyelim. Klasik bir lezzet olan Margarita, kırmızı şaraplı Botako ve dört farklı peynirden oluşan Quattro Formaggi denediğimiz pizzalar oldu. Aslında 4 peynirli pizzaları genelde yağlı bulurum fakat burada gerçekten başarılıydı. Ayrıca NLO pizzasının da çok iyi olduğunu söylediler fakat onu yarım servis yapamadıkları için deneyemedik. Yemeğimizin yanına birer kadeh cabernet sauvignon üzümünden yapılan şarap istedik, yemeğimizle birlikte uyumunu çok sevdik. Pizzaların hepsi fotoğrafta gördüğünüz şekilde servis ediliyor. Gerçekten çok farklı ve yaratıcı bir sunum. Bir de Botako’nun keyifli bir bahçesi var. Eğer hava güzelse keyif yapmayı unutmayın. Belgrad’a gelip İtalyan pizzası yenir mi demeyin, gelip yiyin sonra karar verin.
Manufaktura
Balkan müzikleri eşliğinde gerçek Balkan lezzetlerini denemek isteyenler için en doğru adres Manufaktura. Şehrin ana caddesi Knez Mihaliova’nın paralelinde yer alan mekan konsept olarak ev yapımı gıda ürünlerini kullanarak dizayn edilmiş. İçeride raflarda sergiledikleri tüm ürünler satışta, dileyenler evlerine alabiliyor. Türkçe’de Manufaktura üretim yeri anlamına geldiğinden yerlerde talaşlar var, konsepte bayıldım.
Biz öğle yemeği için gittik bu yüzden rezervasyon yaptırmadan rahatça yer bulduk fakat akşam yemeği için gitmeyi planlıyorsanız mutlaka rezervasyon yaptırmalısınız. Biz iki köfte söyledik, birini kaymaklı istedik. Bizde bal ya da şerbetli tatlıların yanında yediğimiz kaymak burada et ile yeniliyor. Bende bu yüzden demek için kaymaklı köfte yedim. Bu arada Sırbistan’da köfteye Cevapi ya da Cevapcici diyorlar, bizim Tekirdağ köfteye oldukça benzer.
Yemeğimize eşlik etsin diye ortaya bir de Sopska salata aldık. Yunanistan’da yiyebileceğiniz Greek salatadan tek farkı üzerine peynir rendelenmiş hali gibi düşünebilirsiniz. Yemek gerçekten çok başarılıydı, sunumlar konsepte yine uyumluydu. Tatlı olarak Balkanlara özgü olan Trileçe denedik ve gerçekten hayatımda yediğim en güzel Trileçe tatlısıydı. Buraya giderseniz yemeğin ardından tatlı yemeden dönmeyin.
Seyahatlerimle ilgili paylaşımlarımı Facebook ve Instagram hesaplarımdan takip edebilirsiniz.
Havaalanı için kalkan otobus son duragında durak kafe var.çay kahve ve her konuda genel bilgilendirmeye yardımcı olan türk sami abimizin .tam gider ayak denk geldik doya doya 6 cay içtik 🙂 zira hiçbir yerde türk çayı yok.
Yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum. İşten eve giderken yeni gezi rotamız için yazılarınızı okuyordum ki yazınıza denk geldim. Uygun fiyatlı ilk yurtdışı rotamız sanıyorum ki Belgrad olacak. Fiyatlar çok uygunmuş gerçekten.
Yeni yazılarınızı merakla bekliyorum. Selamlar olsun.
Selam Taner, çok teşekkür ederim. Belgrad ciddi anlamda uygun bir şehir, bir sonraki uygun fiyatlı rota önerim Lviv. Değerlendirmeni öneriyorum 🙂